• 4 Kasım, 2024

Aromaterapi

Ağustos Ayı’nın ilk gününden herkese günaydınlar.
Bu hafta hepimizin uzun zamandır duyduğu, fakat anlamı gittikçe derinleşen bir kavramdan, aromaterapiden bahsetmek istiyoruz.
Toprak ana bize her şey için bir şifa kaynağı sunuyor. Mutfakların gizli kahramanları, bin derde deva bitkilerinin, şifa deposu otlarının bu sefer özleriyle neler başardıklarını biraz konuşalım istedik.
Yaklaşık 6000 yıllık bir geçmişe sahip bu tedavi yöntemi, Mısır ve Çin’de ilk olarak kullanılmaya başlanmış. Bitki, meyve, tohum, ağaç kabuğu, kökler, yapraklar ve çiçeklerden elde edilen saf esansiyel yağlar bugünkü modern farmakolojinin de temellerini oluşturuyor. Yoğunluklukları ve içerikleri nedeniyle beynimizde farklı merkezleri uyararak hem zihinsel hem de fiziksel bir çok alanda iyileşme sağlıyor. Dikkat eksikliğinden, kaygı bozukluğuna, astımdan, mantara, pek çok kas ve eklem ağrısından cilt rahatsızlıklarına kadar sayısız alanda şifa sağlayan bitki öz yağları, ilgili konularına göre sürülerek, koklanarak, buhar banyoları içinde gibi farklı metodlarla uygulanıyor. Doğamızın mucizelerine ve şifasına tanıklık ettikçe onu zehirlemeden hepimiz adına korumak ve kollamanın önemi bir kez daha kendini hissettiriyor.
Küçük bir hatırlatma; küçücük bir şişe aromatik yağ, kilolarca bitkiden elde edildiği için çok yüksek değerlerde içeriğe sahip. O nedenle bir uzman kontrolünde kullanılması en sağlıklısı.
Hepimize muhteşem bir hafta olsun!

Benzer Yazılar

Yorum Yapın