Geçtiğimiz günlerde, çay tüketiminin en yüksek olduğu ülkelerden biri olduğumuzu söylemiş, 5 çayının ilginç hikayesini paylaşmıştım. 5 çayının hikayesi bir hayli ilginç, kendisi keyifli olmasına keyifli. Ancak en çok çay tüketen ülkelerden biri olarak çayın fayda ve zararları konusunda bilinçli olmamızda fayda var.
Çayın Faydaları ve Zararları
Önce kötü haberi vereyim. Sınırı aşıldığında çay tüketimi bir çok hastalığa davetiye çıkartıyor ve vücudumuza ciddi manada zararlar verebiliyor. Maksimum sınır olarak günlük 2-4 bardak olarak belirtilen çay; sinir bozukluğu, kabızlık, yüksek tansiyon, el titremesi, baş ağrısı, sıkıntı ve uykusuzluğa neden olabilmekte. Uzmanlar, “Sinir, mide ve karaciğer hastaları, romatizma ve nikristen şikayet edenler, böbreklerinde kum veya taş olanlar, yüksek tansiyondan yakınanlar, üremi veya albüminüri olanlar, mümkün olduğu kadar az çay içmelidirler.” uyarısında bulunuyor.
Gelelim çayın faydalarına 🙂 Günde 2-3 bardakla sınırlı kaldığımızda çayın faydaları saymakla bitmiyor. İçerdiği florid nedeniyle güçlü dişler, sağlıklı diş etleri ve taze bir nefes için çay önerilen gıdalar arasında. İçerdiği aminoasit sayesinde ise bakteri, virüs ve mantarları yok ediyor. Çayın temel faydalarından biri de, güçlü antioksidan olması. Kan damarlarını genişleterek kanın vücuttaki dolaşımını kolaylaştırarak kalp-damar hastalıklarını önlediği, kanser riskini de azalttığı söyleniyor.
Aman Dikkat
Her şeyin olduğu gibi çayın da azı karar, çoğu zarar. Ancak bilmemiz gerekenler bununla kalmıyor. Çay tüketirken şekerin zararlı etkilerini göz önünde bulundurmak, şeker dozajını iyi ayarlamak gerekiyor. Bence kendimizi şekersiz çay içmeye alıştırmak en doğrusu. Bir diğer önemli konu, çayın su yerine geçmediği ve günlük sıvı ihtiyacımızı su yerine çay ile gidermenin son derece yanlış olduğu. Yani ne kadar çay içersek içelim günlük 1,5 – 2 lt su tüketmemiz gerekiyor. Son olarak, öğünler ile birlikte tüketildiğinde demir emilimini azalttığından, uzmanlar demir yönünden zengin gıdalarla birlikte çay tüketmememiz gerektiğinin altını çiziyor.
Çaydan Vazgeçemeyenler…
Bazen işe geç kalmanızın sebebi olur “Hadi bir çay daha içelim bari”, bazen uzun mesailerin sadık dostu. Soğukta içinizi ısıtır bir bardak çay, sıcakta hararetinizi alır. Saati yoktur, hahvaltıya da uyum sağlar, uzun gecelere de… Dertli dertli kapınıza gelene “Gel, otur bi’ çay yapayım sana!” dersiniz. Sevinçten içi içine sığmayanı da çay eşliğinde dinlersiniz. Bir de evde, ofiste her daim taze demlenmiş çay varsa, 3-4 bardakla sınırlamak kolay değildir çay keyfinizi.
Öyleyse benden size bir tavsiye! Günde 3 bardak siyah çaydan vazgeçmiyoruz. Fazlası için bitki çaylarını tercih ediyoruz. Refika’nın Mutfağı‘ndan aldığımı iki parça halinde hazırlanmış bitki çayı tablosuna göz atın, derdinize deva olacak çayı seçin ve önerilen şekilde tüketmeye başlayın.
Şimdiden afiyet olsun 🙂