Bahar geldi, her yer yeşeriyor, çiçekler rengârenk, ne var ki siz bu değişime ayak uyduramıyorsunuz, hiç enerjiniz yok! Sabah yeterince dinlenmemiş olarak kalkıyor, yorgunluğu bütün gün bir gölge gibi peşinizde sürüklüyorsunuz.
Bu, baharın neden olduğu geçici bir durum. Nedeni şu…
Nispeten karanlık ve kısa kış günlerinde, gündüz/gece ritmini ve uyku düzenini koruyabilmek için beden melatonin salgılar. Günler uzamaya başladığında ve güneş kendini gösterdiğinde ise organizmayı hızlandırmak, beden etkinliklerini artırmak amacıyla serotonin salgılanır. Giderek melatonin miktarı azalırken uyku süresi kısalır ve gün boyu süren bir yorgunluk ortaya çıkar. Kısa süren bu geçiş döneminin ardından dengeler yeniden kurulur.
Bahar yorgunluğu ile başa çıkmanın doğal ve kolay yolları şunlar:
Güne başlarken: Yataktan kalktığınızda açık pencere karşısında yapacağınız birkaç nefes egzersizi, sıcak/soğuk su değişimi ile bedeninizi canlandıracağınız kısa bir duş dolaşımınızı hızlandırıp bedeninizi uyaracak ve geceden kalan eklem tutukluklarını azaltacaktır.
Kahvaltı: Uzun bir açlıktan uyanan bedene günün en önemli öğününü dengeli bir içerikle sunmak daha enerjik olmanızı sağlayacaktır. Bir süt ürünü, bir tahıl grubu besin ve sıvı dengenizi sağlayacak bir içecek güne iyi başlamanıza yardımcı olacaktır.
Hareket: Kış aylarında hareketsizleşen bedeninizi çalıştırmak, söz gelimi asansör yerine merdiven kullanmak, büro içi haberleşmeleri telefon yerine doğrudan yapmak ve böylece günlük adım sayınızı artırmak yararlı olacaktır.
Su: Bedeninizin yüzde 60-70’ini oluşturan su kışın yavaşlayan organizmanın birikintilerini bedenden atmak, toksinlerden arınmak, yenilenmeye yardımcı olmak için vazgeçilmezdir.
Güneş: Işınlarıyla ısıtan güneş daha az enerjiye gereksinim duymanızı sağlayarak iştahınızı kontrol etmenize ve daha az kalori almanıza yardımcı olur. Dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeneği oluşturduğunuz bahar aylarında öğle tatillerini açık havada değerlendirmeniz çok yararlı olacaktır.
Sebzeler ve meyveler: Mevsim sebze ve meyvelerini bolca tüketerek alacağınız vitamin, mineral ve antioksidanlar sayesinde yorgunluğun nedenlerinden biri olan serbest radikallere karşı güç kazanırsınız. Aradığı tüm besinleri ona sunarak bedeninizi canlı ve sağlıklı tutarsınız.
Egzersiz: Belki paradoksal gelecek ama yeterli ve sabit bir enerji düzeyini koruyabilmek için belli oranda fiziksel aktivite yapmanız gerekir. Bunu açık havada uygulamanız güneş ışınlarının canlandırıcı ve antidepresan özelliklerinden de yararlanmanızı sağlayacaktır. Aileniz ve/veya arkadaşlarınızla yapacağınız organizasyonlar sizi moral olarak da güçlendirecektir. Yürüyüş, bisiklete binme gibi seçenekleri değerlendirirken dikkat edeceğiniz nokta “konuşamayacak kadar nefes nefese kalmamak”tır.
Dinlenme: Bedensel ve zihinsel yenilenmeyi sağlayan dinlenme vazgeçilmezdir. Düzenli uyku saatleri biyolojik ritminizi dengeye sokar. Kaçta yatarsanız yatın her sabah aynı saatte uyanmaya özen gösterirseniz güneşli bahar sabahlarından daha çok yararlanabilirsiniz.
Olumlu düşünme: Formda kalmanın en iyi yolu olaylara olumlu taraftan yaklaşmaktır. Yaşamın küçük dikenlerini, karşılaştığınız yokuşları, dönemeçleri birer deneyim olarak değerlendirirseniz enerji tüketiminiz azalır. Özeti şu: Bahar kapıda! Güneş gülümsüyor! Yararlanmaya bakın!
* Dr. Evren ALTINEL
Detokssuz bahar olmaz
Yazı dizisine “Yaşasın Bahar” diye girip de detokstan söz etmemek olmaz. Olmaz, zira baharla arınma, iç-dış bir temizlik yapıp bedenen de ruhen de pirüpak olmak, özetle köşe bucak temizlikten geçmek eşanlamlı gibidir.
Önce şu gerçeği hatırlayalım: Kirlenip paslanan, detokslanma ihtiyacı içinde kıvranan hücrelerimizden çok düşüncelerimiz, algılar ve kararlarımızdır ve detoksun yüzde 99’u bedensel değil, ruhsaldır. Ruhsal arınma olmadan her detoks eksik kalır.
Şunu da lütfen unutmayın: Çoğumuz daha kolay olduğu ve “kilo verme”yi desteklediği için bedensel arınmayı ruhsal arınmadan daha çok sever, daha sık yapar, bu nedenle de her seferinde sınıfta kalırız.
NE YAPMALI?
Ruhsal arınmanın “olmazsa olmaz”larını şu üç başlıkta özetleyebiliriz: Maneviyatı güçlendirmek, aidiyeti sağlama almak, sınırsız, koşulsuz sevmek!
Ruhsal arınma demek, olan biteni hoş görmek, “bu da geçer” diyebilmek, bazen de dik durup direnmektir.
Gereksiz fazlalıklardan vazgeçmek, sivriliklerden kurtulup törpülenmek, ağırlıkları atıp hafiflemek, yavaşlamak, hız kesmektir.
Hoş görmek, affetmek, özür dilemektir. Azla yetinebilmek, kendi olmak, kendini bilmek ve daha pek çok şeydir.
Zaten bu kadar “çok olduğu” için de kolay değil, zor bir iştir. Kalıcı ve keyifli huzur, hafiflik, enerji depolamaksa işin bu yanını yani zoru başarabilmektedir.
Bahara yürekten “yaşasın!” diyebilmek istiyorsanız gelin bu yıl arınma konusunun ruhsal yanına daha çok ağırlık verin.
Detoks konusunu önümüzdeki günlerde farklı bir bakış açısıyla masaya yatıracak, yeni bir detoks dosyası açacağız. Ruhsal detoksun da isterseniz şimdilik bu kadarıyla yetinelim, detaylarını “detoks dosyası”na bırakalım.
Bedensel detoksa gelince… İçinizden bazılarının sabırsızlıkla yeni bir detoks listesi beklediğini biliyoruz.
Yaşınız 50’yi geçmediyse, bir sağlık sorununuz yoksa bedensel olarak da kendinizi güçlü hissediyorsanız, hamile değilseniz, çocuk emzirmiyorsanız beslenme uzmanı diyetisyen Müge Başer’in hazırladığı aşağıdaki iki günlük detoks formülünü bu hafta sonu (iki gün) deneyebilirsiniz. Kendinizi zorlamadan, aşırı fiziksel aktivite yapmadan uygulayabileceğiniz bir formül gibi görünüyor.
Keyif alacağınızı umuyoruz.
“ARINMA” DİYETİ
NOT: Her öğünden önce 1 bardak su, içerisine yarım limon suyu ve yarım çay kaşığı toz tarçın eklenerek içilmeli!
1.GÜN
KAHVALTI
* 1 bardak yeşil içecek
(2 adet salatalık + yarım demet maydanoz + 1 adet kivi + 2 adet yeşil biber + 2-3 yaprak marul + 1 avuç ıspanak rondodan/blender’dan geçirilir, yarım limonun suyu sıkılır.)
* 3 yumurta beyazı ile sade omlet
ARA ÖĞÜN
* 2 dilim ananas
ÖĞLE
* 2 adet zeytinyağlı enginar
* 1 kutu probiyotikli yoğurt
ARA ÖĞÜN
* 1 bardak badem sütü
(1 çay bardağı çiğ badem ve 1 su bardağı su bir gece önceden bekletilir. Ertesi gün bademler içerisindeki su ile rondodan geçirilir, 1 çay kaşığı toz tarçın ve 1 çay kaşığı bal ile lezzetlendirilir.)
AKŞAM
* 1 kâse ısırgan çorbası
(250 gr ısırgan yıkanır, robottan püre haline getirilir. Ayrı bir yerde 1 orta boy soğan ve 1 diş sarımsak 1 çorba kaşığı zeytinyağında sotelenir, üzerine ısırgan ve 1 lt kaynatılmış su eklenir. 20-25 dakika kadar sonra 1 bardak az yağlı süt eklenir. Karıştırılır, 5 dakika daha pişirilir. Servis ederken 1 tatlı kaşığı pul biber eklenir.)
* 6 çorba kaşığı yeşil mercimek yemeği
* 1 kâse çoban salata
- GÜN
KAHVALTI
* 1 bardak yeşil çay (Limon dilimli, tarçın eklenmiş.)
* Peynir püresi (1 adet avokado + 2 tatlı kaşığı light labne + 2 çorba kaşığı lor peyniri ile ezilir ve 1 çay kaşığı pul biber eklenir.)
* 2 dilim light etimek
ARA ÖĞÜN
* 1 bardak kırmızı içecek
(1 adet elma + 1 adet havuç + 1 adet pancar + 1 ceviz büyüklüğünde zencefil katı meyve sıkacağından geçirilir, 1 adet limon suyu eklenir)
ÖĞLE
* 1 kâse baklagil salatası (Yarım su bardağı haşlanmış nohut + yarım su bardağı kuru fasulye + yarım su bardağı yeşil mercimek + yarım demet maydanoz + 1 çorba kaşığı elma sirkesi + 1 adet limon suyu + 1 çay kaşığı kimyon ve sumak + 1 tatlı kaşığı zeytinyağı.)
ARA ÖĞÜN
* 1 bardak kefir
AKŞAM
* 1 kâse sebze çorbası
(2 orta boy havuç + 1 orta boy soğan + 1 küçük boy patates rendelenir, 1 tatlı kaşığı zeytinyağında sotelenir, üzerine 2 bardak kaynatılmış su ilave edilir, 20 dakika pişirilir. Ateşten alındıktan sonra 1 küçük taze zencefil rendelenir.)
* 120 gr ızgara levrek
* 1 kâse roka salatası (yağsız, sirkeli)
* Dyt. Müge BAŞER
Kaynak: