Doğanın sürdürülebilir olması ve iklim krizinin önüne geçmek için herkese sorumluluk düşüyor. Evlerde, okullarda, fabrikalarda ve çevremizde alacağımız tedbirler ile atıksız yaşam ve geri dönüşüm ilkeleri ile ekolojik dengenin bozulmasını en aza indirmek mümkün.
Küresel ısınma ve buna bağlı olarak değişen iklim koşulları hiç şüphesiz doğanın dengesini bozmaktadır. Doğanın sürdürülebilir olması ve iklim krizinin önüne geçmek için herkese sorumluluk düşüyor. Evlerde, okullarda, fabrikalarda ve çevremizde alacağımız tedbirler ile ekolojik dengenin bozulmasını en aza indirmek mümkün. Bunun için herkesin uygulaması gereken iki etmen bulunuyor. Atıksız yaşam ve geri dönüşüm. Bu iki kritere göre uygun yaşam biçimi edindiğimiz zaman, daha sürdürülebilir bir dünyamız olacak.
Atıksız yaşam nedir?
İklim krizi ile mücadelede önemli bir yeri bulunan atıksız yaşam, genel olarak gezegenimizi korumak ve sürdürülebilirliğini sağlamak olarak tanımlanabilir. Bunun için de dünya üzerindeki atık miktarı azaltılmalı ve doğanın döngüsü bozulmamalıdır. Atıksız yaşam her ne kadar uygulaması zor gibi görünse de, günlük atık miktarının azaltılarak minimuma indirilmesi ile atıksız yaşama büyük destek verilebilir.
Atıksız yaşam mümkün mü?
Temiz atık konusunda çeşitli çalışmalar ve araştırmalar yapan The World Bank internet sitesi verilerine göre, dünya genelinde yılda 2.01 miyar ton evsel katı atık üretiliyor. Bu atıkların maalesef yüzde 33’ü yani neredeyse her 3 atıktan biri, çevre açısından yönetilemiyor. Kişi başı günlük üretilen atık miktarı ortalama 0.74 kilogram olarak belirtiliyor. Dünya üzerindeki insan sayısının her geçen gün arttığı düşünüldüğünde, oluşan atık miktarı da oransal olarak daha fazla artacaktır. Bu yüzden insanların günlük atıklarını minimuma indirmesi, gelecek nesiller ve sürdürülebilir bir dünya için büyük önem arz ediyor.
Atıkların en aza indirilmesi için dünyada genel geçerliliği olan 5 adım kuralı uygulanabilir. 5 adım kuralı şöyle sıralanabilir:
Reddebilme: İhtiyacınız olmayan ürünleri ve gıdaları kullanmayı bırakabilmelisiniz.
Azaltabilme: İhtiyacınızdan fazla kullandığınız ürünleri azaltabilmelisiniz.
Yeniden kullanabilme: Bazı ürünleri bıraktınız, bazı ürünleri azalttınız. Sıra kullanıp eskittiğiniz ürünlere geldi. Bu ürünleri de geri dönüşüm yoluyla yeniden farklı amaçlar için kullanabilirsiniz.
Geri dönüştürebilme: Sizin ihtiyacınızı karşılamış, sizin için ekonomik ömrünü tamamlamış ürünleri çöpe değil, geri dönüşüme atmayı prensip edinmelisiniz. Böylece bu ürünler yeniden ekonomiye kazandırılmış olur.
Çürütme: Gıda atıklarınızı kompost yaparak kullanabilirsiniz. Çürüyen elma ve üzümleri sirke yaparak değerlendirebilirsiniz. Daha bunun gibi birçok örneği bulmak mümkün.
Geri döşünüm nedir?
Geri dönüşüm, kullanım ömrünü tamamlamış ürünlerin çeşitli dönüşüm metotları ile yeniden imalat sanayine kazandırılması olarak tanımlanabilir. Geri dönüştürülebilen maddelerin başında, plastik şişeler, araba lastikleri, akü, metal parçalar, kırık cam parçaları, kağıt, peçete gibi ürünler gelir. Bu ürünler tekrardan ekonomiye kazandırıldığı için bunların çöp olarak görülmemesi ve ayrı bir şekilde depolanarak geri dönüşüm tesislerine verilmesi gerekir. Böylece bizim için çöp ya da atık olan bir madde, başka birinin ihtiyacı için kullanılmış olur.
Unutmayalım, Her Atık Çöp Değildir, Geri Dönüştürülebilir
Evde, ofiste ya da kamu kurumlarında kullanım ömrünü tamamlamış atıkların hepsi çöp kutularına atılmamalı. Artık hemen her köşe başında ya da işletmelerin nerede ise tamamında bulunan geri dönüşüm kutularına atıklar türlerine göre ayrıştırılarak atılmalı. Cam kutusuna camlar, metal kutusuna metaller, kağıt kutusuna kağıtlar konulmalı. Bunlar geri dönüşüm tesislerinde yeniden işlendikten sonra ekonomiye yeniden kazandırılarak, sürdürülebilir bir çevreye katkı vermektedir. Atık miktarının da azaltılmasına büyük katkı sunan geri dönüşümün faydaları şu şekilde sıralanabilir:
- Su ve orman gibi doğal kaynakların korunmasını sağlar.
- Hem şirketlere hem de ülkeye büyük ekonomik katkı sunar.
- Çevre kirliliğini azaltmaktadır.
- Temiz bir çevrede yaşama imkanı sunmaktadır.
- Enerjide büyük tasarruf sağlar.
- Her atık çöplüğe gitmediği için, çöp yığınları azalır.
- İsrafın önüne geçilmektedir.
- Enerjinin daha verimli kullanılması sağlanmaktadır.
- Hammadde açığı kapandığı için ithal edilen hammadde miktarı düşer ve böylelikle dış ticaret açığı azalmış olur.
Sıfır atık ve geri dönüşüm için neler yapılabilir?
Yazımızın başında da dediğimiz gibi, toplumun her kesiminin sıfır atık ve geri dönüşüme elinden gelen her türlü desteği vermesi gerekmektedir. Bunun için bireylerin tüketim alışkanlıklarını dahi değiştirerek katkı vermesi mümkündür. Tüketim alışkanlıklarının değiştirilerek, atıksız bir çevreye nasıl katkı verilebileceğini şu başlıklar ile özetleyebiliriz.
- Gıda maddelerinde ambalajlı atıklar hayatımızdan çıkarılmalı.
- Ambalajlı ürünler evlerde yapılabilmeli.
- Tek kullanımlık ürünler yerine daha uzun ömürlü ürünlerin kullanımı tercih edilmeli.
- Yıpranmış elbiseler yeniden onarılarak kullanılmalı.
- Alışverişlerde sadece ihtiyaç olan ürünler alınmalı, fazlasından kaçınılmalı.
- Enerji tasarrufu daima öncelikli tutulmalı.
- Gereksiz ışıklar söndürülmeli, çeşmeler kapatılmalı.
- Paylaşımcı olunmalı. Sizin ihtiyacınız olmayan bir ürün başka birinin ihtiyacı olabilir.
- Ulaşımda bireysel araçlar yerine toplu ulaşım ya da bisiklet tercih edilmeli.
- Çevreye zarar verecek her türlü eylemden kaçınılmalı.