Süt ve süt ürünlerinde bulunan ikili şeker molekülünden teşekkül eden bir doğal bir kimyevi şekerdir. Doğal haliyle süt, fermente süt ürünleri (peynir, yoğurt) içinde bolca bulunur.
Belirli coğrafyalarda barsak içeriğinde bu ikili şekeri parçalayıp vücuda alınabilir haline getiren laktaz enzimi eksikliği görülebilir. Sıklıkla süt ve süt ürünü ve süt ürünleri konulmuş gıdalar alımı sonrası gaz, şişkinlik, mide bulantısı, ağıza acı ekşi su gelmesi(reflü), göğüste yanma, mide bölgesinde ağrı, ishal veya kabızlık, halsizlik, kronik vitamin eksiklikleri, diş çürümesi, uyku hali benzeri birçok şikayetlerle kendini gösterebilir. Bu şikayetler laktoz içeriği olmayan ürünler kullanılmasıyla kolayca ortadan kaldırılır.
Laktaz eksikliği Orta Asya, Anadolu, Arap Yarımadası, Uzakdoğu coğrafyalarında sıkça gözlenmektedir. Çocukluk çağında başlayan semptomlar büyüme gelişme geriliğine ve okul başarısı azlığına bile yol açabilir.
Her bir bireyin kendisi ve aile bireyleri açısından, süt ve süt ürünü gıdalar alımı sonrası:
- İlaçlara yanıt vermeyen şişkinlik,
- Hazımsızlık,
- Uyku hali,
- Yorgunluk,
- Reflü gibi şikayetlerin laktoz intoleransının habercisi olabileceği unutulmamalıdır.
Ülkemizde laktozdan arındırılmış inek sütü, doğal haliyle laktoz miktarı az bulunan keçi sütü, laktoz içermeyen soya sütü, pirinç sütü, badem sütü, hindistancevizi sütü gibi ürünler hem besleyici özellikleri hem de laktoz intoleransı olabilecek toplum bireyleri açısından kolay tüketilebilir gıda çeşitlerinden başlıcalarıdır.
Beslenme amaçlı yediklerimizin beslenme sürecini aksatabileceği ve bozabileceği, fayda yerine zarar verebileceği her zaman akılda tutulmalıdır.
Kaynak: www.hurriyetaile.com