Baharla birlikte gelen lezzetlerden kuşkonmaz, daha önce denemediyseniz mutlaka sofralarınızla tanıştırmanız gereken bir sebze. Yaklaşık 2500 yıl önce Yunanistan’da kuşkonmaz ekilmeye başlandığı biliniyor. Yunanlılar kuşkonmazın diş ağrısını tedavi ettiğine ve arı sokmasına karşı koruyucu olduğuna inanmışlar, arındırıcı ve iyileştirici bir sebze olarak bilinirmiş. Romalılar özellikle çok sevmiş ve buradan da tüm dünyaya yayılmıştır.
Eski zamanlardan beri afrodizyak etkisi olduğuna inanılarak tüketilen Kuşkonmaz, yüksek besin değeriyle öne çıkar. Folat, potasyum, krom, lif, protein, tiamin (B1), A, B6, C ve K vitaminleri yönünden oldukça zengindir.
Avokado ve brüksel lahanasında da bulunan detoks etkisine sahip maddeler içerir. Serbest radikallerin ve kanserojen maddelerin vücuttan atılımına yardımcıdır. Bu yüzden düzenli tüketildiğinde kemik, meme, kolon, akciğer kanseri gibi kanser türlerine karşı koruyucu etki yaratabilir. Hücrelere zarar veren serbest radikalleri nötralize edebilen antioksidanlar açısından da oldukça zengindir. Bu sayede de yaşlanma sürecini yavaşlatıcı etkisi vardır. Güneşin ve çevre kirliliğinin zararlı etkilerine karşı cildi korur.
Bu leziz sebzenin yaşlanma karşıtı bir diğer etkisi de beynimizin bilişsel zayıflama ile savaşmasında yardımcı olmasıdır. Diğer yeşil yapraklı sebzeler gibi asparagus da folat içerir, folat B12 vitamini ile beraber çalışarak zihinsel yavaşlamayı önler. Araştırmalara göre Folat ve B12 seviyeleri sağlıklı düzeyde olan 50 yaş üzerindeki insanların, zihinsel testlerde daha hızlı tepki verdiği ve daha zihinlerinin esnek olduğu görülmüştür. Emilimi yaş ilerledikçe azaldığından B12 alımınızın yeterli miktarda olduğuna emin olun.
Doğal diüretik etkiye sahip bir amino asit içerir. Sıvı atımını arttırmak aynı zamanda vücuttaki fazla tuzların da atılmasını sağlar. Ödem sorunu yaşayanlar, yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlıkları olanlar için oldukça faydalıdır. Böbreklerdeki toksinlerin atılmasına yardımcıdır, taş oluşumunu önler. Ama halihazırda böbrek taşı olanların fazla miktarda kuşkonmaz tüketmekten kaçınmaları tavsiye edilir.
Yüksek folat içeriği nedeniyle özellikle hamile kalmak isteyenlerin ve hamilelerin her gün tüketmesi öneriliyor. Folat bebekte merkezi sinir sistemi kusurlarının ve bazı kalp bozukluklarının oluşumunu önler, düşük riski, tavşandudağı, yarık damak gibi doğum kusurları ve nöral tüp sorunlarına karşı koruyucu etkisi oldukça fazladır.
Kuşkonmaz anti inflamatuar ve antioksidan etkisi sayesinde Tip 2 diyabete karşı koruyucudur. Pankreasta bulunan, insülin üretimini, depolanmasını ve salınımını kontrol eden hücrelerin düzgün şekilde çalışmasını sağlar.
5 dal kuşkonmaz sadece 20 kaloridir, yağ veya tuz içermez. İçerdiği çözünebilir lifler ile kalp hastalığı riskini azaltır. K vitaminini ile kan pıhtılaşmasına yardımcı olur. Yüksek miktarda lif ve protein ile sindirimi düzenler, yiyeceklerin bağırsaklarda ilerlemesine, sindirim sırasında zorlanmamaya yardımcıdır.
Romalıların yaptığı gibi çiğ veya çok az pişirerek keyifle tüketebilirsiniz. Fırında, ızgarada veya tavada az yağda çevirerek pişirin. Bu hızlı ve su içermeyen pişirme yöntemleri ile besin değerini koruyacaksınız. Salatalarda çiğ olarak tüketilebilir. Diüretik etkisinden en iyi şekilde yararlanmak için tuz, yağ veya sos eklemeden tüketmeye çalışın.
Soğan ve sarımsak gibi sebzelere alerjisi olanlar kuşkonmaza karşı da duyarlı olaiblir. Burun akıntısı, nefes almada zorluk, ağız ve dudaklarda şişkinlik olarak etkisini gösterebilir.
Kaynaklar:
http://www.livescience.com/45295-asparagus-health.html
http://www.eatingwell.com/blogs/health_blog/5_powerful_health_benefits_of_asparagus_you_probably_didn_t_know