Hayat tarzının ve özellikle de Akdeniz Diyetinin kardiyo-vasküler hastalıklara ve tüm sebeplere bağlı ölümleri azalttığı; obezite, diyabet, hipertansiyon, metabolik sendrom gibi kronik hastalıkları önlediği veya iyileştirdiği artık çok iyi biliniyor.
Bugüne kadar gerçekleştirilen araştırmalarda, Akdeniz Diyetinin yaşlılarda, kronik hastalığı olanlarda veya Akdeniz ülkelerinde yaşayanlardaki etkileri incelenmişti.
İlk defa Akdeniz Diyetine uyumun, kalp-damar hastalıkları biyo-belirteçlerine, metabolik sendroma ve vücut kompozisyonuna olan tesirleri Akdeniz bölgesi dışında Kuzey Amerika’ da yaşayan, genç ve çalışan bir kohortta araştırıldı (1).
Orta Batı’ da 18 yaşından büyük 780 itfaiyecinin tıbbi ve beslenme alışkanlıkları dâhil hayat tarzı verileri analiz edildi.
USA’ da itfaiye çalışanları obezite ve kalp-damar hastalıkları risklerinin yükseklikleri ile tanınıyor.
Katılımcıların beslenme şekillerini belirlemek için de modifiye bir Akdeniz Diyeti puanlaması geliştirildi.
Harvard’ lı uzmanlar tarafından gerçekleştirilen araştırmada Akdeniz Diyetine en büyük uyumu gösterenlerde “metabolik sendrom riskinin yüzde 35 ve kilo alma riskinin yüzde 43 azaldığı, HDL-kolesterolün arttığı, LDL-kolesterolün azaldığı” tespit edildi.
Akdeniz Diyeti, zeytinyağı, sebze ve meyve, işlenmemiş tahıllar, baklagiller, kuruyemişler, patatesten zengin; makul miktarda balık ve kümes hayvanları; az miktarda sütlü ürünleri, kırmızı et, işlenmiş et ve tatlılar; yemeklerle beraber az miktarda şarap içilmesiyle karakterizedir.
Metabolik sendrom da göbek çevresi genişliği, yüksek trigliserit ve düşük HDL-kolesterol değerleri, yüksek kan basıncı ve kan şekeri ile karakterize bir tablodur.
Doktorlar hükümetleri uyarıyor
İki ay kadar önce İngiltere’ nin önde gelen doktorları Sağlık Bakanı’ na yazdıkları açık mektupta “Demansa karşı savaşta etkisi şüpheli ilaçlara değil Akdeniz Diyetinin odaklanılması gerektiği” uyarısında bulundular (2).
Mektupta, bugün için Alzheimer ve hafıza ile ilgili diğer hastalıkları önlemede bilinen en etkili stratejinin Akdeniz Diyeti olduğu vurgulanıyor ve halkın taze sebze meyve, kuruyemiş, balık ve zeytinyağı yemeye özendirilmesi isteniyor.
Dr. Simon Poole şu görüşleri dile getiriyor:
“İlaç endüstrisi ilaçları methediyor ama daha sonra bunların çoğu fiyasko çıkıyor.
Çocuklarımız dâhil tüm nesillere sağlığımızı ileri yaşlara kadar muhafaza etmemizde iyi bir diyetin önemini öğretmek uzun seneler alacak olan bir projedir ama kesinlikle de asıl olan budur.
Politikacılarımızdan, sadece hâlihazırda bunamadan mustarip olanların bakım ve tedavilerini desteklemelerini değil, faydaları birkaç dönemden sonra ortaya çıkacak işlere de yatırım yapmalarını rica ediyoruz.”
Kardiyolog Aseem Malhotra da şunları ilave ediyor:
“Batı dünyasının belâsı olan başta kardiyo-vasküler, tip 2 diyabet, Alzheimer ve kanser gibi tüm kronik hastalıkların önlenmesinde Akdeniz Diyetinin etkinliğini ispat eden çok sayıda delil var.
Politikacılar ve halkın böyle bir diyetin, etkisi şüpheli birçok ilaçtan daha tesirli ve üstelik de yan etkisiz olduğunu bilmesi gerekiyor.”
Sağlık Bakanlığı sözcülerinden biri de “Sağlıklı, dengeli bir diyetin demans, kalp hastalıkları, felç ve diyabet gibi hastalıkların riskini azaltmada herkes için çok önemli olduğunun” altını çiziyor.
Gelelim neticeye
BİR: Hastalıkların önlenmesinde “ilaçları propagandist gibi savunanlar” da var ama çok şükür ki sağlıklı yaşamak için hayat tarzının değerini kavrayan bilim adamlarının ve bunu açık ve net olarak ortaya koyan araştırmaların sayısı hızla artıyor.
İKİ: Benim “kafasını kaşıyan adamım” da gerçeklerin farkında.
Darısı, hastalıklardan korunmak için -kimi gafletten kimi dalaletten kimi hıyanetten- ilaçlardan medet umanların başına!
Kaynak:
- http://www.plosone.org/article/info%3Adoi%2F10.1371%2Fjournal.pone.0087539#pone.0087539-Trichopoulou3
- http://www.dailymail.co.uk/health/article-2520425/Mediterranean-diet-drugs-key-dementia-fight-say-doctors.html
- http://ahmetrasimkucukusta.com/2014/02/06/yazilar/tip-yazilari/beslenme/akdeniz-diyeti-ilactan-daha-etkili/