Şerbeti ile tanıdığımız Demirhindi, anavatanı Afrika olan, Mısır, Güney Asya, Güney Amerika ve Karayip adaları gibi tropikal bölgelerde ve ülkemizin güney kıyılarında meyvesi için yetiştirilen bir ağacın meyvesidir. Taze demirhindi meyveleri özellikle ilkbahar sonu ve yazın ilk aylarında bulunur. Latince adı Tamarindus indica olan bu ağaç sarı kırmızı salkım salkım çiçekleri ve koyu kırmızı kahverengi arası kabuklu meyvesiyle 20 – 25 metre uzunluklara ulaşan bir ağaçtır. Yemişleri de koyu renklidir. Olgunlaşmadığında oldukça ekşi olan Demirhindi, geliştikçe tatlılaşır. Meyvesi ve yaprakları Madagaskar’da halka kuyruklu lemurların en sevdiği yiyecektir.
Ekşi tatlı arası tadıyla Demirhindi farklı lezzette bir meyvedir. Meyveleri üzerine şeker serperek yenebileceği gibi, baharat olarak da yemek, salata, çorba ve turşularda kullanılır. Demirhindi şerbeti, reçeli ve macunu ülkemizde en bilinen kullanım şekilleridir. Hint ve Güney Asya mutfağında özel bir yeri vardır, sos, şekerleme, turşu gibi pek çok yiyecekte kullanılır.
Otantik giysileriyle Osmanlı şerbetçileri ibrikleriyle artık sokaklarımızda dolaşmıyor malesef. Ama hala Ramazan sofraları için evlerde sıkça şerbetler hazırlanıyor, Ramazan ayının yanı sıra yaz aylarında serinleme amaçlı da olarak da tüketiliyor. Bu şebetlerin en sevilenlerinden biri de Demirhindi şerbeti. Efsaneye göre Kanuni Sultan Süleyman bir sıcak yaz günü Yeniçerileri ziyaret ederken susayıp soğuk bir şerbet istemiş, ona bir tas içinde buz gibi demirhindi şerbeti ikram etmişler. Kanuni bu şerbeti çok beğenmiş ve içtiği tası altınla doldurup şerbeti yapan aşçıya geri göndermiş. Bu şerbet o dönemde kırk farklı baharat kullanılarak hazırlanırmış.
Osmanlı saray mutfağında lezzeti ve şifa verici özellikleriyle tanınan Demirhindi’nin sağlığa yararlı özellikleri nelerdir?
C vitamini, karoten, protein, folat, niasin, tiamin, bakır, potasyum, kalsiyum, demir, selenyum, fosfor, çinko ve magnezyum gibi mineraller yönünden zengindir. Potasyum hücrelerin ve vücut sıvılarının önemli bir içeriğidir ve nabzı ve kan basıncını kontrol eder. Demir, alyuvar hücrelerinin üretimi için hayati önem taşır.
Lif miktarı oldukça yüksektir, bu sayede hazımsızlığı önleyerek sindirim sistemini çalıştırır. Lif yönünden zenginliği ile kötü kolestrolü düşürmeye, kalp hastalıkları riskini azaltmaya ve toksinlerin atılmasına da yardımcıdır. Düzenli demirhindi tüketiminde kan şekeri ve insülin seviyelerinin düştüğü gözlenmiştir.
Demirhindi tam bir antioksidan deposudur ve serbest radikallerle savaşarak kanserli hücrelerin gelişmesini önlemeye yardımcı olabilir. İçeriğindeki bol miktardaki Tartarik asit meyveye ekşimsi tadını verirken aynı zamanda güçlü bir antioksidandır da.
Antiseptik etkiye sahiptir, yaraların iyileşmesine yardımcı olur ve enfeksiyonun vücutta yayılmasını önler. Ciltte ve vücutta enflamasyonu önler.
Demirhindi’nin zatüreye, tifüse ve bazı cilt enfeksiyonlarına neden olan çeşitli bakterilere karşı antibakteriyel etkisi olduğu araştırmalarda görülmüştür.
Yağ oluşumunu azaltır, kilo vermeyi destekler. Karaciğerde yağlanmayı da azaltabileceği görülmüştür.
Cildi ve saçı gençleştirip yenilemeye yardımcı olur. Ateş düşürücü, nezleye karşı koruyucu etkileri vardır. Boğaz ağrısı ve güneş çarpmasına karşı kullanılır. Serinlik vererek vücudu rahatlatır ve susuzluğu giderir.