• 24 Mart, 2024

Kilo Almaya Neden Olan 4 Hata

kilo-almanın-nedenleri

Çok sıkı uygulanan diyetler vücutta yıkımlara ve metabolik işlevlerin yavaşlaması sonrasında aşırı derecede kilo alımına neden olur. Kilo verdikten sonra düzenli fiziksel aktivite yapan kişilerin vücutta enerji harcaması artar, yağ kütlesi azalır ve kendini iyi hissetme duygusu ile kalıcı kilo korumada başarı oranı da artmaktadır. Bugünkü yazımda kilo veriminde uygulanan sağlıksız dört büyük hatayı anlattım. Bu ilkelere dikkat ederek zayıflamayı sağlarsanız kilo korumada başarınız daha yüksek olacaktır.

 Açlık diyeti ile birlikte çok spor yaparak kilo vermeye çalışmak:

Bu bence en acı sonuçla kendini gösteren zayıflama metodudur. Genelde bu yöntemi tercih eden kişiler, açlık sınırında porsiyonlarda alternatif salatalar ve sebze suları içerek zayıflamaya çalışırlar. Evet, kiloyu aç kalan kişi verir ama hiçbir zaman koruyamaz. Bu kilolu kişileri bekleyen en büyük tehlike; verilen kilonun kas, su ve mineralden olması ve yine kilo aldıklarında çok daha fazla yağlanmalarıdır. Açlık diyetlerinde diürez dediğimiz idrarda sodyum, potasyum gibi mineraller fazlaca atılır. Saç dökülmesi, hemen yorulma ve sinirlilik, bu sağlıksız diyeti uygulama süresince görülen en önemli sorunlardır. Bu şekilde zayıflamaya çalışan kişiler hiçbir zaman normal ve sağlıklı yeme düzeni ile kilo vermeye yani doğru yola adapte olamazlar. Zamanla yeme bozuklukları başlar. Ve sonunda farkına varmadan bolca yemeye yönelip göz açıp kapayıncaya kadar kilolarını geri alırlar.

 Belirli bir yiyeceği günlük beslenmeden çıkarmak:

Sağlıksız diyetlerin tümünde bir besin veya besin grubu yasaklanır. Açık ve net söylemeliyim; dört temel besin grubunu içermeyen bir diyet mönüsü ile kilo vermek sağlıksızdır. Bu konu tartışma bile getirmez. Amaç zayıflayıp terazideki değişiklik değil, vücutta oluşacak yağ kaybı ve kan bulgularındaki olumlu değişiklikler olmalıdır. Bu doğru zayıflamayı yeterli ve dengeli beslenme ile sağlayabileceğinizi asla aklınızdan çıkarmamanız gerekmektedir. Sağlıksız diyetlerin hepsinde kanda ürik asit, toplam ve kötü huylu kolesterolde artış oluşur. Demir depoları boşalır. Kanda vitamin B12, çinko, E vitamini ve bakır düzeyi azalır. Bu da çabuk yorulma, eklemlerde ağrı, baş ağrısı, ağızda kuruma, tırnaklarda kırılma, soyulma ve gerginlik ile kendini gösterir.

 Salata ve yemeklere hiç yağ koymamak:

Yağlar yüksek kalorili besin öğeleridir. Küçük porsiyonlarda bile yağı bol olan yiyeceklerin kalorisi de yüksektir. Araştırmalar, gereğinden fazla yağlı beslenen kişilerin şişmanladığını gösteriyor. Bu nedenle yağsız değil az yağlı ve az karbonhidratlı beslenmek, bel bölgesindeki yağların uzun vadede kalıcı olarak direk çözünmesini sağlar. Bir besin öğesini tamamen çıkarmak sağlığı bozucu etki yaratır ama azaltmak zayıflamada gerçek sonucu yaşatır. Az yağlı ve az karbonhidratlı besin seçimleri ve öğünlerinizde bu yiyecekleri çeşitlendirmek doğal olarak günlük kalori alımınızı da azaltacak ve kilo vermeniz kaçınılmaz olacaktır. Salatalara ve zeytinyağlı yemeklerinize kişi başına bir yemek kaşığı, çorbalara da bir tatlı kaşığı sağlıklı bitkisel yağ koymanızı öneririm. Ayrıca yeşil çay, taze Hindistan cevizi, avokado, zeytinyağı, badem ve az yağlı süt-yoğurt zayıflamayı ve özellikle de karın içi hastalık yapan yağın da azalmasını sağlar.

 Zayıflama diyetine başlarken spor yapmamak:

Zayıflamaya başlarken egzersizin ilk haftalarda vücutta su tutarak kilo verilemeyeceği efsanesini herkes bilir. Hatta ‘Yürüyüş yaparsan kalp krizi bile geçirebilirsin’ denir. Ve ‘Yaptığın yürüyüş kaslarını artırır kilo bile alabilirsin’ öngörüsünü bile ortaya atanlar vardır. Kilosu fazla olan kişiler zayıflamak için zayıflama hapı veya bitkisel destek adı altında karnitin, konjuge linoleik asit ya da efedrin gibi kapsüller kullanırlarsa, yürümelerine gerek olmadan zaten kalp krizi geçirme riskleri bulunmaktadır. Ancak bu maddeleri kullanmasalar bile vücut ağırlıklarına uymayan tempoda aktivite yaparlarsa bu da kalp krizine neden olabilir. O nedenle şişman kişiler yavaş tempoda yürüyüşe başlar veya yüzme gibi kardiyovasküler aktiviteleri yaparlarsa kalbe binen yük hiçbir zaman olmaz. Fiziksel aktiviteye erken başlanırsa vücut sıkılaşır, kondisyon kazanılır. Spor olarak en iyi ve etkili uzun süreli yürüyüşler, eliptik bisiklet, yüzme ve basketbol gibi aktivitelerdir.

Günün Bilimsel Notu:

Taze sebze ve meyve yemenin sağlık açısından ne kadar önemli olduğunu araştırmalar kanıtlamıştır. Dünyada özellikle batı toplumlarında ve gelişmekte olan ülkelerde her beş çocuktan dördünün düzenli olarak taze sebze ve meyveyi yemediği bildirilmektedir. Çocuklarda taze sebze ve meyveyi yememe veya sevmeme nedenlerine bakıldığında; ailelerin çocukları erken yaşta sebzeler veya meyvelerle tanıştırmak yerine, hazır besinleri yedirmeye yönelik hatalı davranışlarından dolayı olduğu belirtiliyor. Çocuklar ne kadar erken yaşta taze sebze yemekleri ve salata, taze meyve ve taze sıkılmış meyve suları ile tanıştırılırsa yaşam boyu günde en az bir-iki porsiyon meyve ve bir porsiyon sebze tükettikleri gözlemlenmektedir. Japon bilim adamlarının yayınladığı bir araştırma; günlük beslenmelerinde daha fazla taze sebze ve meyveye yer veren ailelerin çocuklarında diyabet, obezite ve tansiyon gibi önemli sağlık problemlerinin görülmediğini kanıtladı. Ve bu araştırmada mutfağa ayrılan maliyet değerlendirildiğinde; taze sebze yiyen ailelerin mutfak harcamalarının, hazır yiyeceklerle beslenenlere göre yüzde 20 daha az olduğu bulundu. Ülkemizde taze sebze yemeyen, hatta sebze seçen çocuklar oldukça fazla oranda. Taze sebze ve meyve yememeye bağlı vitamin eksiklikleri çocuklarımızda temel sorun. Bu nedenle mevsime uygun sebzelerden hazırlanmış çorbadan bir kase, salatadan bir kase ve sebze yemeğinden bir küçük tabak her gün yedirmek gerekiyor. Bol taze meyve, büyüyen çocuğun vitamin desteği. Ara öğünlerde ve ana öğünlerde çocuklarınızı taze meyveden asla esirgemeyin.

Günün Sağlığı İyileştirici Formülü:

Çocuğunuz sebzeleri ağzına bile koymuyorsa günde iki porsiyon sebze ve meyveye eş değer olacak lezzetli taze meyve suyu içirmek doğru bir beslenme davranışı olacaktır. Bu karışımdaki biber ve pancarın tadını bile almadan taze sebzeleri tükettirme olanağınız var. Her gün düzenli olarak bu taze vitamin deposunu içirebilirsiniz.

Malzemeler:

 1 adet kırmızı elma
 1 adet küçük pancar
 5-6 çilek veya 2-3 adet mürdüm eriği ya da 1 çay bardağı taze böğürtlen (mevsime göre değiştirin)
 1 adet tatlı kırmızıbiber

Yapılışı:

Tüm malzemeler katı meyve sıkacağından geçirilerek suyu çıkarılır ve servis edilir.

Kaynak:

Benzer Yazılar

Yorum Yapın